TÜİK Haziran enflasyon verilerini açıklamasından sonra Memur Sen Genel Başakanı Ali Yalçın sosyal medya üzerinden açıklamada bulundu

Bu veriler çerçevesinde, enflasyon farkı %8,46 ve kamu görevlilerinin alacağı zam oranı %19,31 oldu. 7. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde Kamu İşveren Heyeti’nin direttiği, Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’nun noter görevi üstlenerek tescillediği maaş/ücret artışları; yüksek enflasyona yenildi ve 6 aylık dönemin son 3 ayı (Nisan -Mayıs-Haziran) kamu görevlileri cebinden, birikiminden ve kazancından harcayarak ayakta kalmak için mücadele etti. Mevcut artışlarla birlikte; En düşük kamu görevlisi maaşı 30.560 ₺’den 36.460 ₺’ye En düşük kamu görevlisi emekli aylığı 14.740 ₺’den 17.585 ₺’ye yükselmiş oldu. Kamu görevlisi emeklilerine yapılmayan (1 yıl) seyyanen artış “Görev Aylığı-Emekli Aylığı” arasındaki uçurumu büyütüyor, gelir kayıpları artarak devam ediyor. Emekliler Yılına yakışacak ve taçlandıracak düzenlemeler uygulamaya geçirilmeli; emek verenlerin, ömrünün büyük bir kısmını alın teri akıtarak geçirenlerin taleplerine kulak verilmelidir.

Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın'dan TÜİK Açıklaması Memur Sen Genel Başkanı Ali Yalçın'dan TÜİK Açıklaması

Memur-Sen olarak; 7. Dönem Toplu Sözleşme masasına kamu görevlilerinin, emeklilerinin, kadın çalışanların ve engellilerin beklentilerini karşılayacak, kamu personel sistemindeki çarpıklığı düzeltecek, çalışma hayatında barışı tesis edecek adil ve makul tekliflerle gittik.   Biz Memur-Sen olarak; beklenen ve tahmin edilen enflasyon ile piyasa gerçekliği bulunan ve kamu görevlilerimiz tarafından kabul edilen maaş/ücret artışı dışında hiçbir hükme imza atmadık, atmayız. YÖNTEM ADİL OLMALI, SONUÇLARI EMEKÇİYİ KORUMALI   Emek tarafının ücretlerine yönelik uygulanan tedbirler; emek tarafının maaş/ücret artışlarını baskılarken, piyasa fiyatlarındaki artışlar ise halen sürüyor. 1 Temmuz itibariyle elektriğe gelen %38 zam, doğalgaz desteğinin ve %25 kira sınırı süresinin uzatılmaması, zorunlu harcamalara gelen artışlar, dolaylı vergilerin yükü ve diğer ekonomik gerçekler; sabit gelirlilerin maaş/ücret artışından daha fazla gider sağladığı gerçeği ıskalanmamalıdır.

 Maaşlar/ücretler ile piyasadaki fiyat artışlarının kaybedenini sürekli olarak sabit gelirlilerimiz olduğu gerçeğinin bilinmesine rağmen, maaşlara 6 ayda bir, ürünlere ise hemen hemen her ay artış yapılmaktadır.   Enflasyon baskılanmadığı, fiyat artışları durmadığı müddetçe maaş/ücret artışları erimeye, emekçi kaybetmeye ve gelir dağılımındaki adaletsizlik büyümeye devam edecek. 1 ay boyunca emek veren, gece gündüz çalışan ve evine helal ekmek götürmek için dişini tırnağına takan emekçinin “ücreti” enflasyonu artıyor söyleminden/eyleminden vazgeçilmelidir.     Bu noktada atılacak adımlar, yapılacak düzenlemeler ve belirlenecek yöntemler adil olmalı, sonuç; alın teri ve akıl terinin değerini artırmalı, emekçiyi korumalı, gelir dağılımında adaleti sağlamalıdır açıklalamalarında bulundu