Ayrıca raporda, hedef nüfus ile aile hekimi sayısındaki iş yüküne yansıyan orantısızlık, mali haklar, cari giderler ile negatif performans uygulaması gibi sorunlar yer aldı.
Sağlık-Sen Temmuz ayında düzenlediği Aile Sağlığı Çalışanları Güncel Sorunları ve Çözüm Önerileri Çalıştayı’nın raporunu web sitesinde yayınladı. Birinci basamak sağlık hizmetlerinin toplum sağlığı açısından önemli olduğu kaydedilen raporda, bu bakımdan aile sağlığı çalışanlarının desteklenmesi ve rollerinin güçlendirilmesinin önemine değinildi.
“Hekim Başına Düşen Nüfus Azaltılmalı”
İş sağlığı ve güvenliği, izinler, mali ve özlük haklara yönelik ihtiyaç duyulan iyileştirmelere vurgu yapılan raporda, özellikle negatif performans uygulaması, acilen revize edilmesi gereken tavan ek ödeme oranı ile destek ve teşvik ödemeler gibi sorunlara dikkat çekildi.
Aile hekimi başına düşen hedef nüfusa da değinilen raporda, “Öncelikle aile hekimliğinde sunulan hizmetin kalitesinin artırılması için hekim başına düşen nüfusun mevcut çalışanlar için gelir kaybına neden olmadan azaltılması elzemdir ve bunun için de aile hekimliği birimlerinin ve aile sağlığı merkezi çalışanlarının sayısının artırılması gerekmektedir” ifadeleri kullanıldı.
“Raporumuz Doğrultusunda Mevzuatta Yapılacak Değişiklikler Çalışma Barışını Koruyacaktır”
Aynı zamanda mevzuattan kaynaklı sorunlara da yer verilen raporda, “Raporumuz doğrultusunda mevzuatta yapılacak değişiklikler, birinci basamak sağlık hizmetleri sunumu içerisinde hakların iyileştirilmesini sağlayacak ve çalışma barışını koruyacaktır” denildi.
Görev, yetki ve sorumlulukların net olarak tanımlanması gerektiği kaydedilen raporda, mevzuatta yer alan muğlak ifadeler yerine “aile hemşiresi/aile ebesi/aile sağlık memuru” gibi net ifadelere yer verilmesi gerektiği belirtildi.
Raporda sorunlara ilişkin çözüm önerileri şu şekilde sıralandı:
- Mevzuatta yer alan “Tavan ücretin bir buçuk katını aşamaz” hükmü “3 katı” olarak düzenlenmelidir.
- Destek ödeme için temel alınan “%3” oranı, artırılmalıdır.
- Toplu sözleşme ile yapılmış olan iyileştirmeye rağmen yetersiz kalan ilave teşvik ödeme oranları artırılmalıdır.
- Aşı reddi gibi konularda ailelere e-nabız üzerinden aşı hizmeti almak istemediklerine dair ASM’yi bilgilendirme alanı açılmalıdır.
- Negatif performans uygulamaları yer almamalıdır.
- Yasal izinlerini kullanan çalışanlardan ücret kesintisi yapılmamalıdır.
- Geçici aile sağlığı çalışanına da geçici aile hekimine verildiği gibi en az %50 oranında ödeme yapılmalıdır.
- Aile hekimliğinde sunulan hizmetin kalitesinin artırılması için hekim başına düşen nüfusun mevcut çalışanlar için gelir kaybına neden olmadan azaltılmadır.
- Aile sağlığı elemanı/çalışanı tabiri mevzuattan çıkarılmalı, aile sağlığı çalışanları “aile hemşiresi, aile ebesi, aile sağlık memuru” ifadeleri ile anılmalıdır.
- İzinler konusunda aile sağlığı çalışanları yapılacak düzenlemeler ile rahatlatılmalıdır.
- İlgili mevzuatta yer alan görev, yetki ve sorumluluklar çalışma barışı ve halk sağlığı göz önünde bulundurularak yeniden düzenlenmelidir.
- İhtiyaç duyulan ASM'lere aynı koşullarda objektif kriterler belirlenerek ikinci bir aile sağlığı çalışanı veya tıbbi sekreterin sözleşme imzalamasına imkan tanınmalı, çalışan istihdamı açısından aile sağlığı merkezleri desteklenmelidir.
- İlçe Sağlık Müdürlüğü ve Aile Sağlığı Merkezleri arasında iletişim mekanizmaları güçlendirilmelidir.
-184 SABİM hattı alana hakim nitelikli çalışanlardan oluşmalı ve her şikayeti direkt inceleme/soruşturma formatına çevirmemelidir.
- Aile sağlığı merkezlerinde güvenlik zafiyeti yaşanmaktadır gruplandırmaya bakılmaksızın güvenlik personeli istihdam edilmelidir.
- Gezici sağlık hizmetlerinin sunumunda fiziki, coğrafi, kültürel, finansal vb. imkansızlıklar nedeniyle yapılamayan takipler için kesintiler yapılmamalıdır.
- Aile sağlığı merkezlerinde kullanılan hasta takip programları devlet ve özel hastanelerin programlarına entegre edilmelidir.
- Cari giderlerin günümüz koşullarına ve ihtiyaçlarına uygun şekilde artırılması gerekmektedir.