Gelen bilgilere göre, birleşme sürecinde birçok üyenin bilgisi olmadan, onların yerine imzalar atıldığı ve sendika değişikliklerinin gerçekleştirildiği iddia edildi. Bu durum, sendikal haklara ve kişisel iradelere açıkça aykırı bir girişim olarak değerlendirilirken, “evrakta sahtecilik” suçlamalarını da beraberinde getirdi.
İddialar arasında, bazı üyelerin isimlerinin usulsüz şekilde farklı bir sendikaya kaydedildiği ve imza yetkisi olmayan kişilerce üyelik formlarının doldurulduğu da yer alıyor. Hukukçular, bu tür eylemlerin “resmi belgede sahtecilik” suçuna girebileceğini ve ciddi cezai yaptırımlarının olacağını belirtiyor.
Üyelerin İradesi Yok Sayıldı
Bu iddialar karşısında mağdur olan üyeler, sendika değişikliklerinden sonradan haberdar olduklarını ve iradelerinin hiçe sayıldığını ifade ediyor. Birçok üye, sendika yetkililerine bu durumu sorduklarında tatmin edici bir cevap alamadıklarını, konunun örtbas edilmeye çalışıldığını belirtiyor.
Şeffaflık ve Adalet Vurgusu
Sendika üyeleri, böyle bir durumun sendikal demokrasiyi zedelediğini, bireylerin iradesinin zorla ve habersiz bir şekilde başka bir sendikaya aktarılmasının kabul edilemez olduğunu vurguluyor. Mağduriyet yaşayan üyeler, yasal yollara başvuracaklarını ve sorumlular hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını dile getiriyor.
Yetkililerden Açıklama Bekleniyor
Kamuoyunu derinden sarsan bu iddialarla ilgili olarak sözde birleşim yapan sendika yetkililerinden henüz resmî bir açıklama gelmezken, durumun ilerleyen günlerde yargıya taşınması bekleniyor.
Konu, sendikal haklar açısından önemli bir test niteliği taşırken, üyelerin haklarının korunup korunmadığı ve sorumluların kimler olduğu büyük merak konusu.